Gündelik direniş ve umut bize toplumsal değişim hakkında ne öğretebilir? Artan otoriterleşme ve toplumsal dışlanma karşısında, insanların gündelik yaşamda baskıcı yapılarla ve şiddet ile dışlanma deneyimleriyle nasıl başa çıktığını anlamak acil bir ihtiyaç haline gelmiştir. Direniş ve umut bu noktada merkezi bir rol oynar; çünkü her ikisi de birbirini etkileyen hem birer pratik hem de birer arayıştır.
Hırslı ve disiplinlerarası bir araştırma tasarımı aracılığıyla bu proje, farklı ampirik bağlamları bir araya getirerek direniş biçimleri ile umut pratikleri arasındaki ilişkiyi analiz etmeyi ve kuramsallaştırmayı amaçlamaktadır. Biz, umut ve direnişin, çeşitli baskıcı yapılarla şekillenen bireylerin ve toplulukların gündelik deneyimlerini olumlu yönde etkileyen toplumsal değişimin kaynakları olduğunu savunuyoruz. Finlandiya, Filistin, İran ve Meksika’yı da kapsayan altı vaka çalışmasıyla FoRE/HOPE, farklı bağlamlar üzerinden direniş biçimlerini ve umut pratiklerini zamansallık, mekânsallık ve bireyin konumsallığı çerçevesinde inceleyip haritalamayı hedeflemektedir. Projenin gücü, farklı vaka çalışmalarını bir araya getirerek direniş ve umudun gündelik boyutları hakkında detaylı ve daha önce yapılmamış içgörüler elde etmesinde yatmaktadır.
Bu şekilde, insanların olumsuz toplumsal koşullarla nasıl yaşadıkları ve bunlara nasıl meydan okuduklarına dair yeni bir kuramsal anlayış geliştirmeyi amaçlıyoruz. Proje çıktıları arasında, direniş ve umuda dair yazılı ve görsel materyallerin açık erişimli olarak sunulacağı çok dilli bir web sitesi, editörlüğü yapılmış bir kitap, tiyatro oyunu, fotoğraf sergisi ve sanat performansı içeren bir kamu etkinliği yer almaktadır.
